Dünya, küresel iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği kötü bir gelecekle karşı karşıya.
Gelecek kötü senaryolarının kaynağı ise şüphesi karbondioksit salınımı.
Karbondioksit salınımına en temelde benzinle ve LPG ile çalışan araçlar ile dizel araçlar sebep olmakta. Ülkelerin fosil yakıt tüketimi, küresel ısınmayı büyük bir ölçüde etkilemekte
Bu kötü gidişata dur diyebilmek adına 12 Aralık 2015’te ABD hariç tüm dünya ülkeleri bir araya gelerek COP 21 Paris Anlaşması kapsamında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni kabul etti.
Dünya CO2 Emisyon Grafiği
Kaynak : (Euronews, 2019)
Avrupa Komisyonu ve Hollanda Çevre Değerlendirme Ajansı’nın son verilerine göre Dünya’yı yıllık 10.5 milyar ton karbondioksit salınımıyla tüm ülkeler arasında en çok Çin kirletiyor. Çin aynı zamanda Dünya’da insan eliyle karbon salınımının yaklaşık üçte birine sebep oluyor.
Eğer tüm dünyaca bunu değiştirmek istiyorsak fosil yakıtların kullanımını azaltıp yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttırmalıyız. Bunun günlük hayattaki en uygulanabilir örneklerinden biri arabalar. Elektrikli arabalar doğaya zararlı atık üretmez ve şehirlerdeki duman ,toz, uçucu organik bileşenler, hidrokarbonlar, karbon monoksit, ozon, kurşun ve çeşitli nitrojen oksitler gibi zehirli maddeleri çevreye salmazlar. Tüm bunların aksine temiz havanın sürdürülebilirliğine olumlu katkıda bulunurlar.
Elektrikli araçların avantajları ise şöyledir:
1-) Yakıt ekonomisinit eşvik ederler.
2-) Doğa dostu yapısı ile sera gazı emisyonlarını azaltırlar.
3-) Motor yapısının yüksek performansını sağlarlar.
4-) Petrol ve dışa bağımlılığı azaltır; insanları yakıt bağımlılığından kurtarırlar.
5-) Sessiz motor yapısı ile gürültü kirliliğinin azalmasına neden olurlar.
Yazımı Hubert Reeves’ in (2011) sevdiğim bir sözüyle bitirmek isterim: “Doğa ile savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz.”