Markalaşma denildiğinde akla gelen ilk unsur bir ürün veya hizmete, bir kuruluşa, bir dernek/vakıfa ya da herhangi bir olaya karşı akılda kalan ve kalıcılaşma kıvılcımı yaratan düşüncelerdir. Ancak markalaşma için süreklilik ve tutarlılıkla harmanlanmış bir uygulamalar önemli olmaktadır. Bu uygulamaları burada beş duyu organıyla ifade ederek betimleyebiliriz.
- Görme Duyusu-Hedef Kitleyi Görmek: Öncelikle kime ulaşacağımızı kimin için var olacağınızı belirlemek gerekir. İşletmemiz kimin için olacak ve/veya kimin için hareket edeceğiz, hangi olan/olası sorunlara çözüm üreteceğiz, hangi pazar boşluklarından hareket edeceğiz? sorularının yanıtlanarak hareket edilmesi gerekmektedir. Yanıtlara bağlı olarak markamızın logosu, sloganı, öyküsü ve yaratacağı karaktere yönelik çalışmalar olgunlaşabilir.
- İşitme Duyusu-Farklı Yönümüzü Duyurmak: Bizim diğer işletmelerden farklı olan yönlerimizi hedef kitlemize duyurmamız gerekir. Markayı diğerlerinden ayıran eşsiz bir yanı ya da yönü olmalıdır. Farklı yönümüzün ne olacağı konusunu derin derin düşünmek ve markaya yönelik faaliyetlerimize ortaya çıkan düşüncelerimizi entegre etmek gerekir.
- Koku Alma Duyusu-Müşterilerin İhtiyaçlarını Koklamak: Müşterilerin ihtiyaçları nelerdir ve neler olacaktır soruları önemlidir. Müşteri neyi ihtiyaç olarak görmektedir ve ihtiyacın sürdürülebilirliği ne olacaktır? Sözgelimi, Pandemi döneminde maske bir ihtiyaçtır. Ancak bu ihtiyacın nasıl şekilleneceğinin belirlenmesi önemlidir. Maske belli bir süreliğine kalıcı hale mi gelecek yoksa biçim ve içerik olarak yön mü değiştirecek sorularının yanıtını vermek gerekir.
- Tatma Duyusu-Müşteriye İzin Vermek: Müşterinin markalaşma çalışmalarına katılmasına ve işletmenin ürün/hizmetlerinin oluşumuna katkıda bulunması önemli olmaktadır. Bu nedenle müşteriye izin vermek, onun fikirlerini öncelemek ve önemsemek önemli olmaktadır. Sözgelimi, ürünün ilk versiyonunu kullanmasına olanak sağlamak tatma duyusu için örnektir.
- Dokunma Duyusu-Bağ Kurmak: Müşterilerle bağ kurmak önemlidir. Girişimcinin hedef kitlesiyle sürekli bir şekilde bağ kurması önemlidir. Kurulacak bağın müşteriye dokunma ve müşteriyi bu yönde etkileme açısından önemli olacağı açıktır. Sözgelimi, markaların sürdürülebilir müşteri stratejileri bu bağa örnek olmaktadır.
Girişimciye Okuma Önerisi:
Kotler, P. (2015). A’dan Z’ye Pazarlama. İstanbul: Mediacat Kitapları.