Plastik başta olmak üzere atık kirliliğine maruz kalan denizler dönüşü olmayan yolda hızlı bir şekilde yol alıyor. Atıklar, yolculuğunu tamamlayıp denize döküldüğünde su altı hayatına büyük bir tehdit oluşturuyor. Farklı ölçekli plastik parçacıkları koruma altında veya tehdit altındaki türler de dahil olmak üzere deniz canlılarının yaralanmasına, boğulmasına ve çoğu zaman ölümüne neden olabiliyor.
Bu atıklardan zarar gören hayvanları görmezden gelmek mümkün değildir. Norveç’in Sotra adasında karaya vuran bir balinayı inceleyen uzmanlar, balinanın midesinde hiçbir yiyecek bulamadıklarını ve bağırsaklarının tümüyle besinsiz kaldığını açıkladı. Balinanın midesinden 30 plastik torba ve çok miktarda plastik madde çıkardı. Balinanın muhtemelen plastikleri yiyecek sanarak yuttuğu düşünülüyor. Bu plastikler balinanın sindirim sistemini tıkadığı için hayvanın ölümüne yol açtığı ifade edildi. Dünyalı olarak, deniz kaplumbağalarına ve foklara dolanan plastik ipler veya halkaları, karaya vuran yunusları, denizden beslenen kuş türlerindeki plastik yaralanmaları ve ölümleri görmeye alışmak yerine bunu ortadan kaldırmak için harekete geçmeye ihtiyacımız var.
Deniz yaşamındaki bu katliamı yok edebilmek için çalışmalara devam eden azınlık, büyüyor ve destek arıyor. Bu azınlığa dahil olup gücüyle bu kirliliğe ve katliama ses getiren dünyanın büyük spor eşyası üreticilerinden Adidas ve okyanusların korunmasına odaklanan kar amacı gütmeyen bir çevre örgütü olan Parley for the Oceans, yeni tasarımıyla yerlerini aldı. Denizden toplanan plastikler ile yeni ayakkabılar üretmeyi başardılar. Plastik bir tasarım hatası; bu gezegende olmaması gereken yabancı bir maddeden başka bir şey değildir diyen Parley Kurucusu Cyrill Gustsc’un bu sözleri, Parley’in yok olmayan bu maddeyi dönüştürme konusundaki çabalarını kanıtlar niteliğindedir.
“adidas, Parley for the Oceans’ın kurucu üyesidir. Firma, plastik kirliliğini önlemek konusunda yeni yöntemler bulmak için öncü bir rol üstlenmek istedi. İlk adım Parley ile birlikte çalışarak konsept bir performans ayakkabı üretmek oldu; bu ayakkabı ilk 2015 yılında Birleşik Milletler’de lanse edildi. Ayakkabının üst yüzeyi, denizlerdeki plastik atıklardan ve derin sularda yasa dışı kullanılan ağlardan geri dönüştürülen iplikler ve liflerden yapılmıştı. O zamandan bu yana, bu konsept, ileri dönüştürülmüş plastik atıklardan yapılan milyonlarca ayakkabı ve her şeyiyle tam bir giyim ve yüksek performans spor giyim koleksiyonu ile büyük bir başarıya dönüştü. Parley, dünyanın denizlerdeki plastik kirliliğine yaklaşımını değiştirmek için üç aşamalı bir strateji geliştirdi: Parley AIR. Evlerden kurumlara, şirketlerden hükumetlere herkesin uygulayabileceği basit ve ölçeklendirilebilir adımlarla tasarlandı. Bu sayede her birimiz kendi plastik kullanımımızı değiştirebilir, “Intercept”, plastiklerin okyanuslara karışmasına engel olmak ve plastik atıklar için farklı kullanım alanları keşfedip geri dönüşüm yaparak plastiği okyanuslardan uzak tutmak demektir. “Redesign”, bu soruna neden olan malzemeleri, yöntemleri ve ürünleri yeniden tasarlamak ve plastik kirliliği sorununa bakış açımızı değiştirip bunun bir sonucu olarak yaşama başka bir gözle bakmak demektir. adidas X Parley koleksiyonu, AIR’in uygulamaya geçmiş haline bir örnek teşkil eder. Yalnızca saf plastik kullanımını önlemeye yardımcı olmakla kalmaz, plastikleri okyanuslara ulaşmadan kurtarıp geri dönüştürme olanağı sunar. Aynı zamanda hem atık hem bir malzeme olarak plastiğe yepyeni bir bakış açısı ile bakmamızı sağlar ve okyanusların korunmasına yardımcı olmak amacıyla plastiği değerlendirmek için sıra dışı yöntemler bulur. Koleksiyondaki her parça en az %75 oranında, toplanan plastik atıklardan yapılmıştır.” (https://www.adidas.com.tr/tr/blog/361041-yaraticilik-plastige-karsi)
Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen plastiklerin artık hayatımızdan çıkması olanaksız durumdadır. Daha iyi hale getirmek ve en az zararla çıkmak elimizdedir. Bunun için savaşan kuruluş ve topluluklar çevresel ve denizel ortama giren plastik miktarını azaltmak ve durdurmak için doğa dostu alternatiflerinin üretilmesi, eğitim ortamları oluşturması ile yaşama örnek olmakta ve katkı sağlamaktadır. Teknoloji, tasarım ve saygı ile denizdeki canlılarla birlikte dünya yaşamını kurtarabiliriz.
